Bakma öyle isli paslı olduğuma

Göz değmemiş mecralarda akar suyum benim
Bir hüznün aksi sedasıdır yüreğimden taşan
Bir Gül’e sevdalanışımdır beni böyle ağlatan
Bakma öyle sebepsiz düşmez yüreğimden mısralarım benim

Bakma öyle biçare sessiz duruşuma
Yüreğimde küçülmüş dağlarım var benim
Küçümseme gözümdeki birkaç damla yaşımı
Her damlamda fırtınalar kopar benim
Bakma öyle gözlerimin fersiz bakışına
Yüreğimde çerağanlar yanar benim

Bakma öyle hasretdendir derdim kederim
Bakma öyle buz kesmişken yüzüm ellerim
Bakma öyle yüreğim yangın yeridir şimdi benim

Narıdır her damlası ahu zarda olan yüreğimin
Harıdır her damlası kıvılcımını Gül’den beklediğim

Bakma öyle bir yanım yârdır
bir yanım yârdan arta kalan yaramdır benim
Aşka düştük düşeli gülümle yüreğimiz kor olmuş yanar durur
Çıkmaz mı dersen avazım çıkmaz inan eskisi kadar

Mısralarım,
Gül’e serenattır damla damla yağan
Yaprak yaprak daldan düşerken salınan
Her damlası seyrüseferdedir güle koşan
Her damlası gül kokar gül ile aşinalığımdan

Bakma öyle yârim bakma belli ki baktığın yerde değilim
Bakma öyle bakma belli ki ben ben bende değilim
Aşk’la…