"Artık, gitme demeyeceğim...

Zâten, iyice hazırsın bu sefer...
Herşeyi yanında götür;
anılarımızı, umutlarımızı...
Sevgimi de al; belki lâzım olur...


-Tek kelime etmesem diyorum,
ama etmeliyim;
Sana bilmediğin bir şeyden bahsetmeliyim
Kendimden...
Evet,
onca zamân tanıdığını sandığın benden...
Hırçın yanımı gördün daha çok!..
Oysa öyle uysal bir çocukmuşum ki...
Neydi beni zamân zamân hoyrât yapan?..
Sanırım, düşünmedin...

-Birini ayrı tutsam da,
'renklerin' hepsini sevdim!..
Mevsimleri de...
Aslında, çok şey var sevdiğim;
Kavgalar ve savaşlar dışında...
Bir de, niye olursa olsun
vedâlaşma anları...
İsterdim ki,
uyumlu hâlimi yaşasaydın dâima..
Ama bana hep vurgun saatlerinde geldin!
Ya da, sen vurdun...

-Uzaklara bakardım, uysal çocukluğumda;
İçimde, dolmayan derin boşluğumla...
Denizden gelecek
'bir gemi' bekledim, durdum...
Sonra 'yıldızlara' baktım yıllarca;
Ve, sen sandığım bir yıldıza...
Kadınlar; erkekler; çocuklar;
şehirler tanıdım..!
Çoğunu da sevdim...
Âşklarım da oldu;
hem de uğruna ölebileceğim âşklar!
Ama en çok, seni sevdim...

-Ve şimdi gidiyorsun...
Evet, git;
içimdeki melek sana duâ edecek...
Sanırım,
kahrolmayacağım bu vedâ sahnesine...
Senin baban öldü mü?..
Bu gidiş...
Bu gidiş, ölümden beter olamaz...

-Hangisi doğru, bilmiyorum...
Seni uğurlayıp, öylece kalmak mı?..
Yoksa, benim uyumamı bekleyip, gitmen!..
Benim de, sensiz sabâha uyanmam mı?..
Bence şimdi git...
Hayır, gitme!..
Yani git de; önce üstümü ört,
ben uzanayım şöyle, ışığı kapat ve git..
Hayır, hayır, gitme!..
Yani git de; ışığı yak git...
Ben, karanlıktan korkuyorum da!..
Hem sensizlik; hem karanlık,
bu kadarı fazla...
Üstümü de örtme; bu şefkât de fazla...
Işıkların hepsi açık olsun...
İçim burkuluyor...
Sen, nasıl gidersen git...

-Dur...
Burayı iyi dinle...
Bir kez daha söylüyorum ve son kez...
Seni seviyorum...
Sen giderken; ben, içimden haykıracağım;
'kusursuz bir âşktı' bu diye...
'Kusursuz bir âşktı',
benim sana büyüttüğüm...
Sen, ne yaşadın bilmiyorum..."

"Yine de, tanıdı gönlüm, yaşadı;
'Bir kusursuz âşk' büyüttüm sana!..
Pişmân değilim...

-Her akşam vaktinde, bu gönül üzülür!..
Hüzünle dolar, seni düşünür...
Şimdi çok uzakta, kimbilir, nerdesin?..
Geri dön; ya da dönme; ben sendeyim...

Yine de, tanıdı gönlüm, yaşadı;
'Bir kusursuz âşk' büyüttüm sana!..
Pişmân değilim... "