Binmediğim hiçbir otobüs

Beklemediğim hiçbir durak Kalmadı
Bu şehirde
Gittikçe azalıyor hayat!
Yıkık bir duvar kadar bile
Pişman değilsin benden gittiğine
Beni hep bulmamak için aradın!
Yanılgımdın! Yandığımdın!
Ben neyi erken yaşadıysam
Hep ona geç kaldım!
Ağladım çare olmadı haykırdım olmadı!
El açtım dualar ettim kabul olmadı!
Seni sevip sensiz yaşamakmış
Benim kaderim !
Anladım senin bana döneceğin yok.
Perişan halimi göreceğin yok.

Ben kapıyı hiç kendi anahtarımla
Açmazdım ki
O zaman anladım gittiğini…
Evin kapısı soğuk bir duvar
Mevsim sonbahar!
O zaman anladım gittiğini…
Taş kaldırımdan on yedi adım atıp
Köşeyi dönüp çektiğini!
Bir dönüm tütün paket paket ciğerlerimde
O bile yetmedi…
Tan vaktiyle tanıştığımda
Anladım gittiğini…
Gece ile atıştığımda,
Hüznü dirhem dirhem atıştırdığımda,
Koca evde sıkıştığımda
Anladım gittiğini!
Evin kapısını tam on yedi kez
Kendim açtım!
On yedi defa kapı komşuma daha
Gelmedi dedim
Onbin defa kendime 'O gelecek!' dedim.

'Gitti' demedim, diyemedim!
On yedi mevsim de beklerim,
On yedi ömür de tüketirim.
Ben geldim demen için
On yedi yanımı veririm.
Ama bilirim gelmeyeceksin,
Aramayacaksın, sormayacaksın…
Peki bir ömür böyle nasıl yaşayacaksın?
Sanma ki sen bensiz huzur bulacaksın!
Bir ömür böyle nasıl yaşayacaksın ?
Anladım senin bana döneceğin yok!
Perişan halimi göreceğin yok !
Ne unutacak kadar nefret ettin?
Ne de hatırlayacak kadar sevdin beni!
İçimde öldürülecek bir anı Bile
Bulamayan iki yarım kaldık!
Tamamlayamadık BİZİ!
Ne yani?
Gözleri SANA BENZEYEN bir KIZIMIZ
Olmayacak mi şimdi?
Başkalarımı sevecek seni?
Başkalarımı tutacak ellerini?
Al geri veriyorum yanlış kapılara
Vurduğun kilitleri!
İçimin mavisi senin okyanusundandı
Halbuki
Sanma ki sen bensiz huzur bulacaksın !
Bir ömür böyle nasıl yaşayacaksın ?
Anladım senin bana döneceğin yok !
Perişan halimi göreceğin yok !

Göreceğin yok